
Cok degil 1999 yilininin Subat ayinda bir odul toreninde unlu sarkici Ahmet Kaya "Kurt realitesini kafaniza vurucam" dedigi icin kufur ve catal, bicak yagmuruna tutulmustu. Bu olaydan kisa bir sure sonra aleyhine baslatilan kampanyadan dolayi ulkeyi terk etmek zorunda kalmisti. Belki farkinda degiliz ama gecen alti senede aslinda cok sey degisti ama ne yazik ki Ahmet Kaya nin omru ne halk icinde Kurtce sarki soyleyebilmeye ne de degisimleri gormeye yetmedi. Yine bundan 10-15 sene oncesine kadar Kurt kelimesi agiza bile alinmiyor hatta "Dag Turkleri" diye bile adlandiriliyorlardi. Simdi ise meydanlarda Basbakan bas bas Kurt sorunu diye bagirmakta.
Son yillarda biraz da AB nin de kamcilamasi ile AKP hukumetinin Kurt sorunu hakkinda onemli aciklamalari ve adimlari var. Ayni zamanda medyanin onderliginde toplumunda bu konuda daha duyarli ve acik fikirli olmaya basladigini goruyoruz. Askerimiz de bu mucadelenin sadece silahla kazanilamayacaginin ve sorunun sosyal boyutunun farkinda. Cozum icin ilk adim problemin oldugunu kabullenmek ve teshisi koymaktir ve artik Turkiye Cumhuriyeti gec de olsa bunu yapmaktadir. Somut adimlara gelince bu konuda hala belki Kurtce konusundan baska bir ilerleme kaydedilmedi ne yazik ki.
Hep bilinen sey sorunun basta ekonomik olduguydu ama 30 senedir bu konuda kapsamli bir proje uretilemedi ve sadece tesvik ile sorunun cozulemeyecegi artik anlasilmistir umarim. Guneydoguyu kalkindiricak denen GAP projesinin ne kadar demode oldugu, artik kar getirmeyen eski bir ekonomik yapiya dayandigi gorulemedi ve bu yuzden koyden kente goc ve yoksulluk onlenemedi. Hakkari de gelisen son olaylar gosterdi ki Turkiye artik reflekslerini pozitif yonde kullanmaya ve karsi bir tepki olusturmak yerine sorunlari anlamaya ve cozmeye yoneliyor. Ancak sosyal ve kulturel reformlar ekonomik gelisimle desteklenmezse sorunu cozmeye yetmeyecektir.
Basbakanin konudaki aciklamalari gec kalmis ama manali bir jest idi, artik lafi birakip somut adimlarin atilmasi lazim. Devletin askeriyesinden ilgili bakanliklarina, DPT ve hatta uluslararasi kurumlara kadar tum kuruluslarini ve yetkilerini kullanarak ozel bir komisyon kurmasi ve Dogu ve Guney Dogu Anadolu bolgesi icin taze, realist ekonomik modeller ve cozumler uretmesi gerekmekte, yoksa caresiz halkin tekrar siddete sarilmasi cok muhtemel gozukuyor.