
Gecen secim sonuclarina gore Ankara Ticaret Odasinin yapmis oldugu arastirma sonuclari soyle:
"Yüzde 10 barajlı d’Hondt sistemine göre AKP 366 milletvekili çıkarıyor. Baraj yüzde 5’e düştüğünde milletvekili sayısı 266’ya baraj tamamen kalktığında ise 262’ye düşüyor. Aynı şekilde Yüzde 10 barajlı d’hondt sisteminde 184 milletvekili çıkarabilen CHP, baraj yüzde 5’e düştüğünde 117, baraj kalktığında ise yine 117 milletvekili çıkarabiliyor. Yüzde 5 barajında DYP nin 44, GP’nin 28, DEHAP’ın 53, ANAP’ın 8 milletvekili, baraj kalktığında da aynı kalıyor. MHP’nin milletvekili sayısı da 34’den 33’e düşüyor. Baraj kalktığında Saadet Partisi 4, BBP ise 1 milletvekilliği kazanıyor."
Ilk goze carpan sonuclara gore eger Turkiye'de baraj sistemi uygulanmiyor olsa, AKP'nin anayasayi degistirme ve keyfi Cumhurbaskani secme sansi kalmiyor. Yine bu sonuca gore DTP ciddi bir grupla meclise girebiliyor.
Eger yuzde on baraji olmasa Turkiye'de neler olurdu, neler olmazdi bir bakalim:
1- Oy veren nufusun ucte birinin oyu cope gitmezdi... Bu oyle kolay yutulacak lokma degil, sen bir demokrasiden bahsediyorsun ki oy vermeye gitse bile halkin ucte biri yonetimde soz sahibi degil. Bu o surekli savunmaya calistigimiz Cumhuriyetin temellerine aykiri degil mi? Egemenlik kayitsiz sartsiz milletin mi? yoksa Egemenlik kayitsiz sartsiz milletin ucte birinin mi?...
2- Cumhurbaskanligi secimi tartismasi ve bu secim oncesinde bu olayla iliskilendirilen icine Danistay cinayetinin de dahil oldugu siyasi entrikalar silsilesi yasanmazdi... Bu tartismalarin temelinde temsili dengesizlik yatiyor, halkin buyuk kisminin gorusleri baraja takilmasa belki siddet yerine baska eylemlerle sonuca ulasilacakti...
3- Kurt sorunu son bir senede yasadigi alevlenmeyi yasamaz, onca sehit vermezdik... Kurt sorununu kokten red etme mantalitesi devam edemez, su anda dusunceler ne kadar farkli olursa olsun sorunun cozumune yonelik ciddi adimlar, atilmasi gereken yerde, Turkiye Buyuk Millet Meclisinde atilirdi. Tabi DTP milletvekilleri daha once yaptiklari vasifsizligi gosterip Meclise hakarete kalkismis olsalardi o zaman bunu o kadar rahat soyleyemezdim ama onlarinda artik derslerini almis olacaklarina naif bir inancim var. Tabi bu durumda yabanci parlamenterler Diyarbakir yerine Ankaraya giderlerdi...
4- Avrupa Birligi projesi icerideki destegini bu denli hizli yitirmezdi.
Uzun lafin kisasi bugun Turkiye'nin yasadigi bircok siyasal dengesizlik daha iyi ortulur, milletin farkliliklari meclise tasinip burada eritilebilirdi (ideal meclis tabi bu).
Peki ne oldu? Demokrat gecinen parti, sistem isine geldigi icin ses cikarmadi. Cumhuriyetci gecinen partiye ise deginmek bile istemiyorum cunku "basiretsiz siyaset" tamlamasina anlam katiyorlar...
Sadece onlar mi? Hayir, ulkenin yuzde 8'i civarinda oy alan bir partinin mecliste konusmasindan cekinenlerde bu sistemi desteklediler. Tek parti iktidari isteyen is cevreleri de yine bu sistemin arkasinda idiler. Bir cok kisi is dunyasinin bu istegini mantikli bulabilir fakat atladigimiz bir sey var- Eger baraj daha erken veya bu secimler ile kaldirilmis olsa, o zaman secmen ve siyasi partiler kendilerini ona gore organize edip yine tek parti iktidarini mumkun kilacak guclu ve en onemlisi KALICI partiler olusturacaklardi. Is dunyasinin market teorisinden dolayi bunu iyi bilmesi gerekirdi ama demek ki onlar da yolun basinda! Ayni fiyatlara baraj uygulamasinin yarattigi ekonomik zarar gibi, oylara yapilan baraj da demokratik bir zarar yaratiyor ve bunu en basta gormesi gereken is dunyasi bile es geciyor.
Ben sahsim adina bu baraji hakli kilan tek bir sebep bile goremiyorum ve bu konunun nasil olupta cok atesli bir munazaraya donusmedigini anlamakta zorluk cekiyor hatta hayrete ve dehsete dusuyorum.
Sevgiler,
Mustafa Domanic
NOT: Bundan 2-3 yil once bir Bodrum gezisi sirasinda AKP ilce baskanliginda "Hakimiyet Kayitsiz Sartsiz Milletindir" yazisini gorunce sasirmistim. Nasil oluyorda 350nin uzerinde milletvekili olan bir parti Meclisin duvarinda ne yazdigini bilmiyor!!! Dogrusu soyle olacak: "EGEMENLIK Kayitsiz Sartsiz Milletindir". Bu konuda biraz dusununce Hak kelimesinin Allah'in varligina yaptigi atiftan dolayi Turkce olan 'egemenlik' yerine Arapca olan 'hakimiyet' kelimesinin kullanildigi sonucuna vardim. Bilmiyorum cok mu zorladim, belki de sadece cehalet...