2004 yılında üyelik başvurusunda bulunan Makedonya resmen AB adayı oldu. Nedense bu çok önemli gelişme Türkiye'de satır aralarında geçiştirildi. Oysa üyelik sürecine Türkiye'den sonra başlayan ne kadar çok ülke olursa bizim için o kadar iyi, çünkü AB'nin mevcut sınırları dışında da genişlemeye hevesli olduğunu, var olanla yetinmeyeceğini gösteriyor. Makedonya'nın üyelik müzakerelerine başlaması birkaç yılı bulur. Ufak bir ülke olduğu için üç dört senede müzakereleri bitirmesi mümkün. Böylelikle Türkiye'yle eşzamanlı olarak AB üyesi olması mümkün. Tabi Bulgaristan, Makedonya ve inşallah bir gün Bosna Hersek ve Arnavutluk gibi Balkan ülkelerinin AB'ye üyeliği çok güzel gelişmeler. Böylece bu Balkan ülkelerinin hem varlığı ve istikrarı garantiye alınmış oluyor, hem de Türkiye ile aynı ekonomik ve siyasi birliğin içine yerleşiyor bu eski Osmanlı memleketleri. Bulgaristan ve Makedonya'da oldukça ciddi Türk ve Müslüman azınlıklar olduğunu, Bosna ve Arnavutluk'ta ise en yaygın dinin İslam olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Yeni Osmanlıcılık AB içinde hayat bulabilir. Bu sözümü copyright'ı ile beraber bir kenara yazın...
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/3667969.asp?gid=69
18 Aralık 2005
AB’den Makedonya’ya aday ülke statüsüAB devlet ve hükümet başkanlarını Brüksel’de biraraya getiren AB zirvesinde Makedonya’ya aday ülke statüsü verilmesi onaylandı. AB’ye tam üyelik başvurusunu 22 Mart 2004 tarihinde yapan 2 milyon nüfuslu Makedonya’nın talebine ilişkin görüşünü geçen ay resmen açıklayan yürütme organı Komisyon, karar organı olan AB Konseyi’ne, bu ülkeye adaylık statüsü vermesini, tam üyelik müzakerelerinin ise katılım kriterlerine uyumun yeterli bir düzeye erişmesiyle başlatılmasını tavsiye etti. AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Makedonya’nın, yaşadığı büyük krizlerin ardından bugün istikrarlı bir demokrasi haline geldiğini, büyük çaba gösterdiğini, AB’ye uyum yolunda da büyük adımlar attığını söyledi.
1 yorum:
Biz ne Makedonya yiz ne Bulgaristan ne de Bosna. Bizim cok daha buyuk dusunmemiz lazim cunku potansiyelimiz var. Ben basindan beri soyluyorum biz AB standartlarina gelelim ama AB bizi almasin, bu bizim icin cok daha buyuk bir avantaj. AB su anda bile cazibesini buyuk olcude kaybetmis durumda: subvansiyonlar kesildi, agir Bruksel burokrasisi, buyuyemeyen ekonomiler ve AB Anayasasi malum sorunlar. Bundan 10-15 yil sonra biz AB kivamina gelince acaba AB ne kadar cazip olacak? Millet girmeye mi yoksa cikmaya mi calisicak?
Yorum Gönder