14.8.06

Hizbullah'in Zaferi ve Iran Acmazi

Israil ve ABD nin ortaklasa planladigi ve Hizbullah'i zayiflatip Iran'i sikistirmak icin cikarilan savas dun ilan edilen ateskes ile, en azindan simdilik, sona erdi. Boyle bir catisma zaten Suriye ordusunun Lubnan dan cekilmesi ve Iran ile baslayan nukleer krizden beri bekleniyor, hatta New Yorker yazari Hersh'un belirttigi gibi, planlaniyordu. Iki Israil askerinin kacirilmasi ise, Birinci Dunya Savasi oncesi Avusturya -Macaristan veliahtina duzenlenen suikast tarzi bir bahane oldu.

Savasin basladigi bir ay oncesinden beri konu hakkinda yorum yapmak istemedim, cunku kapsami ve ne kadar yayilacagi belli degildi. Ama bugun itibari ile goruluyor ki iki bine yakin insanin olumu ve ic savastan sonra yeniden insa edilen ve hayata donen Lubnan'in altyapisinin yerle bir edilmesi disinda hicbir somut sonucu olmadi bu savasin. Bolgede insan hayatinin, ozellikle Muslumanlarinkinin, ne kadar ucuz oldugu birkez daha gozler onune serildi.

ABD ve Israil hala bu "operasyona" pozitif bir "spin" koymaya calisiyor ama biraz bolgeyi taniyan ve savasi tarafsiz kaynaklardan takip eden herkes Hizbullah'in stratejik bir zafer kazandigini biliyor. Belki Israil'in bu yuzune gozune bulastirdigi operasyondan tek kazanci, Hizbullah'in elinde bulundurdugu tahmin edilen fuzelerin yarisindan fazlasini harcamis olmasi.

Yalniz savasin somut olmayan, ama onemli psikolojik ve stratejik sonuclarini da belirtmek lazim.
Birincisi, dunyanin en gelismis silahlarina ve bolgenin belki de en guclu ordusuna sahip olan Israil'in Hizbullah gibi iyi organize olmus bir gerilla orgutune karsi basarili olamadigi goruldu. Ayrica Iran da A.B.D. ye bolgede ki gucunu gostermis oldu. Ikinci olarak, Hizbullah'in ve destekcisi Iran'in hem Lubnan icinde, hem de tum Arap ve Islam dunyasinda destegi ve prestiji tavan yapti. Etnik ve dini ayrimlarin keskin politik cizgilerle belirlendigi Lubnan da normalde Sii leri temsil eden Hizbullah artik tum gruplardan destek gorur duruma geldi. Iran 'in bolgedeki nufuzunun artmasindan korkup icten ice Israil'i destekleyen ve Hizbullah'i suclayan Arap liderleri ise, savasin Lubnan'i yerle bir etmesi ve buyuk can kaybina yol acmasi ile kendi halklari nezdinde buyuk prestij kaybina ugradi. Ucuncusu ise radikal orgutlere Israil ve A.B.D. dusmanlarina ve teroristlerin eline onemli bir koz, propaganda malzemesi verildi.

Ortadogu da A.B.D.' nin neo-konzervatif utopyasi ve Irak isgali sonucunda taslar yerinden oynamis durumda. Ancak bu ne yazik ki bolgede daha fazla istikrara, barisa, demokrasiye ve ozgurluge yol acan degil, hassas dengelerin bozulmasi ile buyuk bir depreme yol acacak bir oynama. Kendini bilmis ve kustah A.B.D. teknokratlarinin halt etmesi ile arka bahcemizde "demokrasi" ve "ozgurluk" adina olusturulan kaos daha bircok krize, savasa ve sivil sehitlere gebe.

Turkiye ozelikle cok dikkatli bir siyaset izleyerek bolgenin yeni agir topu Iran'in bir yandan nukleer silah yapmasini engellemeye calisirken, bir yandan da ipleri koparmamak ve iliskileri sicak tutmak zorunda. Lubnan'a asker gondermeye gelince ise, Hizbullah la karsi karsiya gelme riski oldugu icin, Turkiye'nin bu konuda cok da istekli olmamasi gerektigini dusunuyor ve Mustafa'nin bu konudaki yorumuna katiliyorum.

1 yorum:

Mustafa Domanic dedi ki...

Savasin sonuclari konusunda bende Serim'e katiliyorum, hemen her acidan Hizbullah karli cikti bu savastan. 30000 Israil askeri Lubnan'dayken savasin son gunu hala Israile fuze yagmasi bunun en azindan askeri yonunu kanitliyor.

Simdi geriye kalan onemli bir soru var:

1. Refik Hariri'yi kim oldurdu?
-Oldurmenin sucunu Suriye'ye yukleyip, yapacaklari operasyon oncesi onlari Lubnan'dan cekilmeye zorlayan Israil mi?
-Israil'in saldirisini kacinilmaz olarak goren, Hizbullahin gucunu bilen, ve ortalik toz duman oldugunda Lubnan devleti adina guclu bir ismin Hizbullaha karsi ayakta durmasini istemeyen Suriye mi?
Ben su nokta itibariyle bu cinayetin sorumlusunun Suriye oldugunu dusunuyorum. Cunku daha ikna edici sebepleri var...