Turkiye'de ki adalet sisteminin kapsamli bir reformdan gecmesi ve yargi kadrolarinin genclestirilirek yenilenmesi gerektigini burdan bircok kez soyledik. Sadece yasa cikarmak ve degistirmekle is bitmiyor ne yazik ki, yargi yine gerceklerden ve halktan kopuk bir sekilde kendine has yorumlar yapmaya devam ediyor. Son danistay kararlarında goruldugu gibi sadece munferit birkac mahkeme, savci veya avukat degil yuksek mahkemelerimizde bu şovenist ve yasakci zihniyetin hakimiyeti altinda.
Imam hatipliler hala marjinalize edilmek isteniyor, ailelerin cocuklarini daha iyi bir dini egitim alsin diye yolladiklari bu okullara giden cocuklarin onu kesilmeye devam ediliyor. Halbuki bundan daha 6-7 sene once bu okullardan OSS sampiyonlari cikiyordu. Ailesinin hangi niyetle olursa olsun Imam hatip e gonderdigi cocuk niye hayati boyunca cezali duruma dussun, niye ilimin yaninda iyi bir dini egitim alan insan imamdan baska bir meslek edinemesin? Dunyanin her yerinde kliseler veya diger dini cemaatler tarafindan kontrol edilen okullar var ve bunlarin ogrencileri din adami olmak icin degil daha iyi bir dini ve ahlaki egitim almak icin bu kurumlara gonderiliyor. Burdan mezun olanlar da istedikleri yuksek ogrenimi gorebiliyorlar, sosyal adalet de zaten bunu gerektirmez mi? Yoksa amaclari toplumu dindar olanlar ve olmayanlar diye ikiye bolup bir cesit kast sistemi mi yaratmak?
Danistay simdi daha da kustahlasarak bir anaokulu ogretmenin okulda basini acmasina ragmen, sokakta ne giymesi gerektigine karar vermeye calisiyor. Bu yasakci zihniyet senelerdir toplumu ve ulkemizi bir gerginlikten digerine surukledi, istikrarsizlik ve krizler yaratti. Tam toplumsal barisi saglayacak bir cogunlukla meclise gelen iktidar yaralari saracak derken, bu sefer karsisina yarginin dinazor kadrolari ve yine o kadrolardan gelen bir Cumhurbaskani cikti. Artik acin su milletin onunu, kendi milletinizden korkmayin. Turk halki son 10 senedir yapilan her secimde gosterdi ki degisim istiyor, ozellikle inanc ozgurluklerini istiyor, ama secilmemis, halkla hicbir baglantisi kalmamis, burokratik bir elit, anti-demokratik bir sekilde artik cok gerilerde kalmis bir Turkiye tablosuna tutunmak istiyor.
Milletin demokrasiye, adalete ve devlete olan guvenini sarsmaya, bolucu unsurlara pirim vermeye kimin hakki var? Artik A.B. icin degil, kendi vatandaslarimizin, ulkemizin sagligi ve gelecegi icin bu dinazorlardan kurtulmanin zamani gelmedi mi?
1 yorum:
bölücüler bölünmeli..
Yorum Gönder