17.5.06

PEMBE TABLONUN HAZIN SONU

Bir onceki yazida Danistay'da yasanan, Ertugrul Ozkok'un, 'Turkiye'nin 11 Eylul'u' diye tanimladigi, vahim olaydan sonra CHP'nin uzerine dusenleri yazmistim. Bugun gazeteleri okurken Mehmet Ali Birand'in da benimle ayni noktaya dikkat cektigini gordum, CHP bunu bir siyasi rant firsati olarak gormemeli... Olayin hemen ardindan AKP ve olayin sorumlulariyla ilgili yazmak yerine CHP ile ilgili yazdim cunku olay tazeyken duygularimin AKP hakkinda objektif yorum yapmaya el vermeyecegini dusundum, CHP'nin rolunu bicmek daha kolaydi cunku... simdi AKP...

Her ne kadar CHP'nin gerilimi arttirmamak adina bu olayi AKP'ye karsi kullanmasinin yersiz olacagini soylesemde bu olayda AKP'nin cok ciddi sorumluluk tasidigini inkar edecek degilim. Basbakan, Mersin'de ciftcinin anasiyla ilgili yorumlarindan sonra katildigi kongrede yaptigi konusmanin hesabini bugun vermek zorundadir. Cunku Basbakan o konusmada, ciftciye ve dolayisiyla halka yaptigi terbiyesizligi bu sefer devletin yuce kurumlarina yoneltmis ve Danistay kararlarindan bahsederken Danistay'a 'Efendi' diye seslenmis, yapmakta oldugu asil goreve ihanet ederek devletimizin en temel kurumlarindan birini kendi capinda assagilamistir. Bu denli kendini bilmez ve sorumsuz bir tutum Basbakanlik koltugunda oturan kimsenin hakki olamaz. Basbakan seviliyor, halki anliyor olabilir ama bir lider olmak bundan fazlasini gerektirir. Liderlik sorumluluk almak, hataya yer vermemek demektir. Bizim Basbakanimiz bu hususlarda basarisiz olmustur. Bu nedenle Basbakan dunku cinayetin ardindan kendini gercekten hak ettigi bir felaketin ortasinda bulacaktir cunku Mersin'de o ayni kongrede kendi agzindan dokulen sozcukler gibi "Turkiye yol gecen hani degildir!". Basbakan dini siyasete alet etme hastaliginin sonuclarina kendisi katlanmak zorunda oldugu gibi Turk milletini de bu vahim hatalarindan dolayi magdur etmistir. Hesap zamani yaklasmaktadir.

Adalet ve Kalkinma Partisi, kalkinma konusunda sirtini IMF, kuresellesme ve Dervis'in programina yaslamis, aslinda yeni hic birsey getirmeden bekleneni ve soyleneni yapmistir. Adalet konusunda ise Turk milletinin 80 yildir yasadigi en kotu donemi getirmistir. Kanunlarimizin yarim yamalak reformlarla kevgir haline getirilmesinden sonra yargi kurumlarinin sayginligini ve etkinligini yitirmesine, hatta kalles kursunlara acik hedef olmasina izin veren bir partidir AKP. Turkiye'yi yoneten sozde adaletin partisidir ama Turkiye'de adalet var midir? Turkiye'de adalet her gecen gun daha da erimekte, Turk toplumu orman kanunlarina bir adim daha yaklasmaktadir. Satirla ogrenci kesenler, ideolojik cinayetler, adam oldurup 5 aya cikanlar, Agcalar, Pekerler, pislikler, kallesler AKP doneminde, ayni sivrisinegin bataklikta uredigi gibi son hizla uremislerdir. Burada suc tabi ki sadece hukumetin degil ama bu gelismeleri gormezden gelme, acik acik sabika kaydi bulunan Vakit gazetesini favori gazete ilan etme (bkz Abdullah Gul) gibi yaklasimlari ile durumun bu noktaya gelmesine buyuk katkilari olmustur. Turban meselesini secime alet eden, imam hatipli adama yirmiucnisan konusmasi yaptiran, sikmabasli kizlari meclise sokup turku okutan AKP bu cinayetin sorumlusu degildir de kimdir?

Yapmaya calistigim onlar-biz ayirimi degil. Bugun ulkenin en buyuk eksigi birlik ve beraberliktir, laik-dinci, ulkucu-solcu ayrimlarinin bizi getirdigi noktalara bakip bu eksiklige goz yasi dokmemek neredeyse imkansiz. Iste bu noktada liderlere dusen gorev bu ayriliklarin giderilmesiyken Tayyip Erdogan ve kurmaylari yoldan sapmis, oy kaygisi ile bu ayrimi guclendirecek hatalar yapmislardir. Erdogan'in Malezya'da Islami bankacilik ile soyledigi seyler gurur ve umut vericiydi halbuki, Islam'in yasadigimiz dunya sartlari icinde yeniden algilanmasinin, ilericilige olan gereksinimimizin altini cizmesi benim gururumu oksamisti fakat yurt icine dondugunde secim kaygisiyla o sikmabas turbanlara takili kalmasi onu yetersiz kilmaya yeter benim gozumde.

Tum Turk milletine buyuk gecmis olsun, siyaset ve ekonomimizdeki pembe tablonun sonunun geldigine inaniyorum. Keske Tayyip Erdogan yeterli olsaydi, keske Malezyada'ki tavrini buraya tasisa, keske sorumluluklarina daha iyi sarilsaydi. Ondan otesi laik ve modern yasam tarzinin bu milletin temel taslarindan biri olduguna inanan, yani benim gibi dusunen, kimseler keske korkmasalar, cocuklarini magazinle zehirlemek yerine ulkelerine sahip cikmayi ogretselerdi...

Tabi keskelerle vakit kaybetmemek lazim, onumuzde secimler var. Bana kalirsa bu son olay AKP'nin erken secime gitmesini gerektirmekte, cunku her ne kadar 5 yil boyunca ofiste kalmayi hak etmis olsalarda su anda temsil ettikleri oranda oy almadiklarini onlar da biliyorlar ve haksiz kazanimlari olan bu gucu biraz daha kotuye kullanirlarsa sistemin kurumlarinin baskisinin dayanilmaz hale gelicegini ongoruyorlardir. Tabi bu baski su an itibariyle askeri darbe tehtidi disinda etkin bir form kazanabilir mi o da ayri bir soru isareti. Sirtini orduya yaslayip goz gore gore kaybettigimiz degerlerimize sahip cikmak yerine surekli sikayet eden kesime sormak gerek tabi bunu : Nasil olurda CHP'nin alternatifi olmaz? olmayacaksa nasil olur da Baykal yonetimi CHP'de kalir?

Son olarak bu olayin isiginda bir ders cikartilmasi gerektigine inaniyorum. Bu ders, guc kullanarak bir dusunceyle, veya o dusuncenin yanlis anlasilmis versiyonlariyla savasamayacagimizdir. Guclu bir fikirle karsi savasmanin tek yolu baska bir fikirdir... O hep sigindigimiz, gereksiz yere tanrilastirdigimiz Ataturk bunun bilincinde oldugu icin yaratici ve basarili bir liderdi, bugun duruma bakip soylenenler (basta CHP) guclu fikirler uretmekte zorlandiklarini itiraf edip bunu degistirmek zorundadir. Yoksa yasakla ne mollalik, ne sikmabas, ne kadin dovme degismez bu ulkede...

*Resim hurriyet gazetesi internet sitesine aittir.

10 yorum:

Mustafa Domanic dedi ki...

Ben ilk yazimda yapilmasi gerekenin bu isi soguk kanlilikla, rant kovalamadan, birlik icinde halletmek oldugunu vurguladim. Netekim bugun basbakanda ayni seyi diledi tum elestirenlerden.

Ikinci yazida ise AKP'nin bu olaya sebebiyet verebilecek hatalarini elestirdim. Hukumetteki parti olarak bir Danistay hakiminin oldurulmesinden AKP tabi ki de sorumludur ve elestiriyi hak ediyor. Siyasi kurumlarin bunu kullanmasiyla benim elestirmem arasinda ciddi farklar var. Ben elestirmeyelim AKP'yi demedim, bunu firsat bilip siyasi ortami germeyelim dedim. Takdir edersin ki ben bir siyasi parti lideri degilim, sadece olaya iki farkli acidan yaklasip goruslerimi bildiriyorum.

"Medya dezenformasyonu" konusunda son zamanlarda fazla bir hassasiyet seziyorum. Hangi medya, ne zaman tarafsiz olmus ki simdi yaptiklari "dezenformasyon" olsun? AKP tarafinda diye elestiri alan Hurriyet gazetesi degil miydi? Ayrica ben okudugum gorusleri ayristirip kendi gorusumu ortaya atacak bilgiye sahip degil miyim? Senin yaptigin sucu medyaya yuklemek, son zamanlarda sorumluluklarindan kacmak isteyen siyasilerin tavri. Medya ile derdin ne anlamadim? Vakit okuyan birisi gidip hakim vuruyorsa o zaman demek ki Turk halki medyayi ciddiye aliyor demektir ayrica. Eger bahsettigin dogan yayin grubu ise onu da ciddiye alanlar var, ayni vakit'i alanlar gibi... peki ne yapalim? hic birsey okumayalim mi?

sscetin dedi ki...

Simdi Mustafa arkadasimizi anlamakta gucluk cekiyorum, bir onceki yazisi ile bu yazisi inanilmaz sekilde celisiyor. Bir onceki yazisinda AKP bundan sorumlu tutulmamali derken sanki kendini suclu hissetmis gibi hemen AKP yi bu konuda sorumlu tutan bir yazi yaziyor. Mustafa arkadasimiz bile medyanin baskisina ve dezenformasyona dayanamadi. Hicbir dayanagi olmayan suclamalarla AKP ye ve hukumete yuklenmesi herhalde CHP li genlerine dayaniyor. Ancak Turk halki artik medyayi ciddiye almadigi icin bu furya da CHP nin ve bir kisim medyanin gercek renklerini bir kez daha belli etmesinden oteye gecmeyecektir. Burda Turk halkini bolmeye, gerginlik ve kamplasma yaratmaya calisanlar varsa onlarin kim oldugunu halkimiz cok iyi bilmekte ve gormektedir. Sadece yazik Turkiye zaman kaybetmekte ve yapilmasi gereken ekonomik ve sosyal reformlar yerine cok partili sisteme gecildiginden beri suren bu guc cekismesi ile ugrasmak zorunda birakilmaktadir. Gercekten artik bunlarin geride kaldigini dusundugum icin pembe bir tablo goruyorduk ama hala bazi insanlarin degismedigini, bir turlu tarihten ders almadigini gormekteyiz.

Mustafa Domanic dedi ki...

Benim genlerim niye CHP'li olsun anlamadim? Buyuk dedem asiri dindar bir insanmis, dedem AP, babam ANAP taraftariydi zamaninda. Annemin babsi memurdu evet ama 1975te vefat ettigi icin bilemiyorum CHP'ye oy verdi mi. Ayrica ben bogazda buyumedim, Kutahyaliyim aslen (bkz. sagin kalesi). Simdi kamplasma yaratan kim benim 'CHP'li gen'lerimden bahsederek?

sscetin dedi ki...

Biraz forum formatinda oldu bu tartisma ama bir yanlis anlasilmayi duzeltmek lazim. Ben CHP li genlerinden bahsederken CHP ye olan siki bagliligini anlatmak istedim yoksa ailen veya dogdugun yer ile ilgili bir yorum yapmak istemedim. Eger bir kuruma veya ideolojiye fazlasi ile bagli iseniz o zaman bu sizin rasyonel dusunmenizi engelleyebilir. Ayni futbol takimi tutmak gibi.

sscetin dedi ki...

Dunyanin her yerinde ciddi gazete ve televizyonlarda haber ile yorum arasinda bir fark vardir. Biz de ise yorum gazete basliklarinda ve haberlerinde yapilmaktadir. Bu bizim gazetelerimizin nasil takim tutar gibi taraf tuttuklarini ve o haberin icerigini nasil degistirdiklerini gostermektedir. Turkiye de kanalim bir partinin emrine amadedir diye aciklama yapan yayin yonetmenleri var. Boyle bir ortamda nasil medyaya guvenebilirsiniz? Ben gazete okumayalim demiyorum ama okudugumuz herseyi gercekmis gibi algilayip, etkisinde kalmayalim diyorum.

Ayrica Vakit de ciddiye alinmamasi gereken militan bir gazetedir ama burda suclanan kisinin ne Vakit gazetesi okudugu ne de Vakit okudugu icin bu olaya karistigi belli degildir, boyle olmasi isine gelenler tarafindan varsayilmaktadir.

Mustafa Domanic dedi ki...

su iki yaziya bakip da benim chpli oldugumu cikartmak bana kalirsa imkansiz. ben chp'nin sergiledigi hemen hic bir ideolojiye katilmadigimi elestirilerimde acik olarak dile getiriyorum. Sanirim senin 'CHP' li demek istedigin, din temali siyaset yapan AKP ve benzeri partiler yerine tek alternatif olarak CHP'ye oy veren insanlar (netekim ben CHP'ye oy vermedim). Veya daha kisasi 'laikligin temel bir deger olduguna ve bu degerin tehlikede olduguna inanan kimseler' senin CHP'li ile demek istedigin.
Veya 'turban'in Islam'in gereksinimi olduguna inanmayanlar'. Evet evet, bu milleti kamplasmaya iten seyler degil bu kategorilerin...

Mustafa Domanic dedi ki...

adamin arabasindan vakit gazetesinin o gunku nushasi cikmis. yani inanilmaz bir komplo teorisi yoksa ortada adamin vakitten etkilendigini dusunmek varsaymak olmaz...

Adsız dedi ki...

http://www.nytimes.com/2006/05/30/opinion/30tue4.html?_r=1&oref=slogin
-Mehmetcan

Adsız dedi ki...

Başbakanın Danıştay'a Efendi hitabından neden bu kadar rahatsız olduğunuzu anlayamadım. Zaten danıştay efendi hitabından çok daha kötüsünü de haketti. Örneğin faşist danıştay gayet uygun olurdu ama bundan gocunacaklarını da hiç zannetmiyorum.

Dini siyasete alet etmek demişsiniz. Nedir dini siyasete alet etmekten kastınız? Siyasetin dini kullanmasının sakıncası nedir? İnsanların din ile ilgili talepleri varsa siyaset bunu gündeme getirmelidir. Getirmiyorsa yanlış yapıyordur. Bir yandan dindarları mağdur edip bir yandan vay dindarların hakkını savundun diye çıkışmanın alemi nedir?

Siz sormadan ben söyleyeyim. Durum sadece dindarların hakkını savunmaktan ibaret değil. Ben çok inançlıyım bana oy verin, bana oy vermeyen cehennemliktir demekte de hiöbir problem görmüyorum. İsteyen istediğine inanır istediğine oy verir.

Adsız dedi ki...

Keep up the good work » »